kafayı yastığa koyunca düşünülen şeyler

yarın sabah uyanmak için bir neden bulmaya çalışır, iç sorguya girer, mağlup çıkarım.

biriyle tartıştıysam keşke bunu da soyleseydim diye düşünüp pişman olurum

o son ilgiyi göstermeyecektik. şaka şaka, hazır gece serinken nasıl daha iyi uyurum hesapları yapıyorum. malum sabah uyuyamıyoruz sıcaktan.

acaba mesaj atmış mıdır

lys sonrası olacaklar önündeki iki seçenek hangisini seçersen sen diğeri daha mı iyi olurdu düşüncesi işte bunlardır ve benzerleridir kafayı yastığa koyunca düşünülen şeyler.

kitap mı okusam, sözlüğe mi baksam, seviyor mu lan acaba, twittlerde akmıştır şimdi, instagrama da bi göz atmak lazım, copa america kuponları hazır mı,..............................

genelde o gün yaşadığım şeyler beyaz perdede canlanıyor gibi oluyor

acaba hayat hangi köşe başından dönünce mutlu etmeye başlar beni diye düşünce,hayal akınına ugrarım genelde

nası yani şimdi ayağımı uzattığımda bi daha o'nun ayağına değemicek miyim? evliliğin en güzel yanıydı bu. karabasanlardan uyanıp kollarında huzur bulup geri uykuya dalmak.

kafayı yastığa koyup 5 dk sonra top patlasa duymayacak biriyim sadexe uykum ağır yoksa düşlerim hayallerim lise aşklarım ve o zamanda bugüne ait beklentilerim hepsi bi ukde bi özlem bir hayal olarak kaldı bense herşey yolunda rolü oynayıp yaşamaya devam ediyorum

bakalım yarın bugunden ne kadar farklı olacak?

ne yaptım da gitti diye düşünüyorum? yine çok sevmek dışında nerede hata yaptık diye düşünüyorum? düşünüyorum düşünüyorum çıkış bulamıyorum. yine çok sevdim, çok çabuk kaptırdım kendimi, hayallerimi paylaştım, hayaller kurduk çok güzel hayaller... yanındayken en güzel duyguların kokteylini yaşıyordum resmen. mutluluk o kadar hafif kaçıyordu ki hislerime, yaşamak gerek sadece. ama her zaman ki gibi gitti. ne güzel planlar yapmıştım doğum günü için ama yabancı hissetmiş beni, mutlu değilmiş ve sevmiyormuş. niye böyle oldu yine? hata nerede?

sol bek transferi.

işte saatlerce çalışmak yetmiyormuş gibi, yatarkende işi düşünmek, yetmez oda rüyada da iş görürsün, uyanır tekrar işe gidersin. kısır döngü.

sahiden ciddi mi yoksa numara mi yapıyor? yiyor bitiriyor bu fikir bi kere yara alinca her seyi cok düşünüyor insan hani ciddiyse ona göre kaptiricam yoksa uzun hikaye ask acisi

gün içinde birisi bişey der ve o sn aklınıza bişey gelmez. yastığa kafayı koyduğun an bütün yaratıcılığın ortaya çıkar. veya keşke gömseydim kafayı olayıda çok olur.

o sinek acaba bi daha koluma konar mı... :/

acaba uyuduktan sonra duvarla yatağın arasında gizlendiğini tahmin ettiğim böcekler, üstüme taarruzda bulunurlar mı??!?

yahu bunu düşünen bir ben miyim bilemiyorum ama. (: çatı katı bir evim var.her gece yattığımda şu tavan cam olsa ne güzel olurdu diye hayal edip daha sonradan ulan ben öğrenciyim doğal gaz parasını nasıl ödeyeceğim-e- bağladığım bir düş.

meme

aga daha bundan 4 ay önce isteseydi canımı vereceğim kadar sevdiğim bir kızdan ayrıldım daha doğrusu o benden ayrıldı boğazım düğüm düğüm olmuştu bana son sözlerini söylediğinde söyle diyordu ben seni sadece ilk 1 ay sevdim sonrası benim için zaman kaybı idi sadece senin mutluluğun bozulmasın diye katlandım çok çekmiş dedim o gün sabaha kadar imeradan vazgeçtim şarkısını dinledim dinledikçe ağladım ailemle yaşadığım sıkıntı yüzünden evden kaçtığım gün bana böyle söyleyip de gitmesi çok ağır koymuştu birde üstüne sevgiliyken yan yana oturduğumuz sınıfa gidip geldim hergün üstelik yanımdan kalkıp bir yan sıraya geçmişti her gün gorupte dokunamıyordum geçen tekrar mesaj attım hala seviyorum diye wp ve instadan engellediği için faceden yazmıştım sonra ordan da engel attım bu gece sigara dudağımda tavanı izlerken onun için yazdığım 200 sayfalık doğum günü hediyesine bir veda şiiri yazacağım allah kimseye tavana bakarken ağlayacak kadar ağır dertler yaşatmasın ya da zaman kaybı olduğunu düşünen biri için gecelerce aglatmasin ağlamayın

nereye gidiyorum sorusunun sorulması sorunsalıyla uğraşılan anlar.. çünkü yarınınızın bugününüz gibi olma ihtimaliyle karşı karsiyasinizdir. küçük bir sorun gibi gorunsede aslında hepimizin ortak korkusudur bu. yaşamak denen şey ölümle bilenir işte bu anlarda

bugün ilk defa iftar için dışarıya çıktık. her zaman gittiğimiz yerde her zaman yediklerimizden sipariş ettik fakat sonunda hesap her zaman beklediğimiz gibi gelmedi. 18 tl'ye sattığı yemek tabağına 3 hurma ekleyip 'iftar menüsü' diye 45'e gömdüler bize. adamın 'ramazan bereketi'nden anladığı müşteriye geçirmek. şimdi kafamı yastığa koydum ve bunu sorguluyorum.

şu evveliyatını siktimin dünyasında neyi yanlış yaptım.

şu sıralar memleketin hali

yeni yattım, tuvalete kalksam mı?

yine unutamadın helal, süper, devam der ve keșke șöyle olsaydı deyip hayallere dalarım.

bunun birde kafayı yastığa koymadan hemen önce düşünülen şeyler veesiyonu vardıe ki daha tehlikeli

ertesi günün yine aynı şekilde monoton olmaması dileği

yastıksız uyuyorum diye düşünemez miyim yani

milli takımın euro 2016'dan elenmesinin ingiltere kralı üzerindeki etkisi

iyy saçma salak bir rüya görmesem bari.

kendi kendine 'ulan bi bitmediniz amk' dedirtir

kimle evlenicem? dillere destan bir aşkım mı olacak yoksa kendine dahi hayrı olmayan birine mi kaptırıcam gönlümü? annem şu şerefsiz sülalesinden ne zaman kurtulacak? hukuk düzeni ne zaman rüşvet ve satılmışlıktan arınacak? insanlık ne zaman taciz tecavüz hak yeme vb tüm aşağılıkça şeylerden arınacak ya da arınabilitesi düşünülebilir mi? spora başlayıp motivasyonum kaçmadan nasıl devam ederim? makyaj teknikleri nasıl daha iyi uygulanır? şeklinde önce saçmalık sonra aile sonra devlet sonra tekrar saçmalık ve kapanış şeklinde devam eden durumdur

yarın ne giyecegim? sabah 6 da kalkinca beyniniz bunu dusunecek kadar çalışmıyor.

ben ölsem kimler üzülür, kimler ağlar acaba? en çokta sevdiğini merak ediyoe insan, ağlar mıydı, üzülür müydü benim için?

lan acaba alarma uyanabilecek miyim

yastığın bu yüzü ısınmadan uyuyabilir miyim yoksa diğer yüzünü çeviriyim mi

sen diyonki bana roman yaz

biten günün z raporunu çıkarmak.

düşünmediğim şeyleri sıralim mi

canada vatandaş olarak gitmek

habil'le kabil'e kadar gidiyor az kaldı

elektrik enerjisinin ve radyo, ses ve elektro manyetik dalgaların kablosuz olarak en fazla ne kadar iletileceğini bile düşünüyorum amk. gerisini siz düşünün işte.

"acaba yarın siyah pantolonun üstüne kot gömlek mi giysem, yoksa mavi ayakkabılarıma uygun bir kombin mi yapsam, of neyse yarın düşünürüm"

"kardesim aldin nefesi, tukettin her seyi de, yaradin mi bari bir seylere?"

hayat beni nereye götürüyor

lan sabah nasıl uyanıcam ben